Fragments for Venus, the 30th Chapter of Miu Miu Women’s Tales

Fragments for Venus, Fransız yönetmen Alice Diop’un imzasıyla Miu Miu Women’s Tales’in 30. bölümü. Övgüyle karşılanan bu kısa film serisi, günümüzün en özgün kadın yönetmenlerini bir araya getirerek 21. yüzyılda kadınlık ve görünüş kavramlarını sorgulamaya davet ediyor. Diop’un filmi bakışın siyasetine odaklanıyor; Batı-merkezli bakış, siyah kadını sahip olunacak ya da kategorilere ayrıştırılacak bir obje gibi görüyor. Kişiliği dış görünüşe indirgediği bu noktadan yola çıkan film, bakışı tersine çeviriyor. Ve tam da orada, siyah kadın olmayı bu çerçevenin ötesinde sahiplenmenin, kutlamanın ve kendini özgürce ifade etmenin şiirsel bir jestine dönüşüyor.

İki siyah kadın, iki mekân: Biri bir müzede dolaşarak sanat tarihi boyunca siyah kadınların imgeleri üzerine düşünüyor; diğeri ise Brooklyn sokaklarında gezinirken karşılaştığı kadınlara sessizce hayranlık duyuyor, onları bugünün Venüs’leri olarak görüyor.

Diop, Women’s Tales serisindeki filmi Fragments for Venus’i hem sinemasal bir jest hem de kendisine ilham veren siyah Amerikalı sanatçılara: Robin Coste Lewis, Claudia Rankine, Saidiya Hartman’a bir saygı duruşu olarak tanımlıyor. New York sokaklarında siyah kadınları görmenin kendisine büyük bir sevinç verdiğini, onların varlığıyla kendi varlığını da tanıdığını ifade ediyor. Onun için bu filmi yapmak, bir kendini kutlama hali ve iyileştirici bir jest olmuş.

Sadece 21 dakika sürmesine rağmen Diop, Fragments for Venus’ü uzun metraj filmi Saint Omer kadar önemli görüyor ve filmin sakin ritminin başlı başına politik bir duruş olduğunu vurguluyor. Filmin özünde bakışlara bakmak var; bu, 1970’lerden beri feminist film kuramının merkezinde yer alan bir mesele. Diop bunu şöyle açıklıyor: “Biz siyah insanlar resim tarihinden geliyoruz. Bu tarih boyunca marjinalleştirildik, nesneleştirildik.”

Bu filmle Diop’un aslında söylediği şey şu: “Biz sanatçılar, yazarlar, düşünürler artık buradayız vekendimizi ifade etmeye hazırız.”

Fragments for Venus, 30 Ağustos’ta Venedik Film Festivali’nde prömiyerini yaptı ve 15 Eylül’den itibaren MUBI’de izlenebilecek.